Mic-TrAmP YöNeTiCi
Mesaj Sayısı : 349 Yaş : 30 Nerden : GüLaĞaÇ İş/Hobiler : Web site kurumu, Futbol , Pc Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Türkiyeyi Türkiye yapan bazı yerler Ptsi Şub. 09, 2009 11:24 pm | |
| Türkiye, dört imparatorluğa (Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı), onlarca devlete ev sahipliği yapmış topraklar üzerinde yaşayan, genç ve dinamik bir cumhuriyet. Önceki medeniyetlerin mirasını alırken, Türklerin Anadolu’ya girdiği Malazgirt Savaşı’ndan bu yana, Türkiye’nin her karışında izler bıraktı. Cumhuriyetimizin 84’üncü yılını kutlarken, Türkiye’yi Türkiye yapan yerleri yeniden hatırlayalım istedik. Tarihçi Orhan Koloğlu, Prof. Dr. Sina Akşin, yazar Erdoğan Aydın, Prof. Toktamış Ateş ve siyaset bilimci Hasan Bülent Kahraman’ın rehberliğinde, Türkiye’yi Türkiye yapan tarihi, kültürel yöreleri ve siyasete damgasını vuran yerleri araştırdık, derledik...
Türkiye’yi Türkiye yapan 50 yer...
1. MALAZGİRT OVASI Bugün Muş’un bir ilçesi olan Malazgirt Ovası’nda 1071’de Bizans İmparatoru Romen Diyojen’e karşı yapılan savaş, Türklerin Anadolu’ya yerleşmesiyle sonuçlandı. Savaşta İmparator Romen Diyojen esir düştü. Malazgirt Ovası’nda kazanılan savaş, aynı zamanda Türklerin göçebelikten, yerleşik tarım toplumuna geçişinin de başlangıcıydı.
2. KONYA - MEVLANA DERGAHI Selçukluların İznik’ten sonraki başkenti Konya, hem Selçuklu, hem de Osmanlı İmparatorlukları’nın belirgin izlerini taşıyor. Ancak bugün tüm dünyada hoşgörünün, kardeşliğin simgesi olmuş Mevlânâ Dergâhı, Haçlı Seferleri’nin yaşandığı dönemde farklı inançları bağdaştıran hoşgörü merkezi oldu.
3. KARAMAN Türkmen medeniyetinin kurumlaşması ve Türkçenin yazı dili olarak geliştirilmesinin ilk akla gelen mekânlarından biri olarak, Türkiye'nin kültürel tarihinde önemli bir yere sahip. Karamanoğulları Beyliği’nde 1277 yılında çıkarılan fermandan sonra devlet örgütünde yazı dili olarak Türkçe kullanılmaya başladı.
4. HACIBEKTAŞ “Kadınlarınızı okutunuz, ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” diyen Hacıbektaş-i Veli, 13. yüzyılda, Horasan’ın Nişabur ilçesinden gelip buraya yerleşti. Bugün Nevşehir’in bir ilçesi olan Hacıbektaş, insana ve hoşgörüye dayalı tarikatın merkezi oldu. Bugün ilçede okuma-yazma oranı yüzde 100.
5. SULTANAHMET - AT MEYDANI Bizans’ın, ardından da Osmanlı’nın en önemli olaylarına tanık olmuş, Sultanahmet’i, Ayasofya’yı, Yerebatan Sarnıcı’nı himaye eden yer. Onunla ilgili öykülere, Bizans 1200’lü yılların Haçlı Seferleri’nde de, Bizans İmparatoriçesi Irene’nin hikâyesinde de, ünlü şehzadelerin sünnet törenlerinde, isyanlarda, kurtuluş savaşı öykülerinde rastlamak mümkün. Türkiye’yi en başından beri Türkiye yapan efsanevi arena, Vaka-i Hayriye ile Yeniçeriliğin kaldırılmasını sağlayıp çağdaşlaşma girişimini başlatan yer.
6. ALANYA KALESİ Alanya’dan yürüyerek yaklaşık bir saatte çıkılan kale, Selçuklulardan bu yana Anadolu’nun Akdeniz’e açılan kapısı oldu. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, kaleyi yaptırdıktan sonra sarayını da buraya yaptırdı. Bugün de yerleşime açık olan kale de, kentin su ihtiyacını karşılayacak 400 sarnıç vardı.
7. ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE Erzurum’un sembolü, sırları bugün bile çözülemeyen Çifte Minareli Medrese’nin 13. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Mimari yapısı taş oyma ve kabartmaları, çini süslemeleri ile muhteşem bir şaheser. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat’ın kızı Hundi Hatun tarafından yaptırılmış olabileceği düşüncesiyle Hatuniye Medresesi de deniyor. Bezemesinde kullanılan geometrik motifler Selçuklu taş süslemesinin en önemli örnekleri kabul ediliyor.
8. ÇALDIRAN Erdoğan Aydın, Çaldıran kasabasının Türkiye için önemini şöyle anlatıyor: “Osmanlı ile Safevi devleti arasında 23 Ağustos 1514’teki Çaldıran Savaşı, herhangi bir askeri zafer olmanın çok ötesinde, Anadolu'nun kültürel yapısında köklü değişim sağladı. 15. yüzyıl Anadolu’su, Alevi inançlı bir toplumsal özellik gösteriyordu. Türkmen Safevi devleti ile devşirme Osmanlı arasında Çaldıran’da gerçekleşen savaş, Anadolu'nun bu doğal inanç yapısını Sünni/Hanefi bir dönüşüme uğratmanın eşiği oldu.”
9. BURSA Osmanlı’nın başkenti, İstanbul’un fethine kadar Osmanlı’nın en önemli kenti olma özelliğini sürdürdü. Osmanlı’nın ilk sultanlarının istirahatgâhı, türbeler, külliyeler ve camiler kenti, sadece tarihi eserleri değil, yeşilliği, kaplıcaları, sanayi ve turizm merkezi Uludağ, Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri.
10. EDİRNE Osmanlı’ya 1353’ten itibaren 91 yıl boyunca başkentlik etmiş şehir. Avrupa Ortaçağ karanlığındayken Edirne Saraylar, hanlar, hamamlar inşa edilmişti. Mimar Sinan’ın inşa ettiği Selimiye Camii, gerçek bir sanat eseri kabul ediliyor.
11. İSTANBUL Tarihçi İlber Ortaylı, Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek kitaplarından birinde, “Paris, Londra gibi Avrupa kentleri kent değilken İstanbul kentti” diye yazar. Kente (Polis) adını veren İstanbul, Osmanlı’ya başkentlik etti, Türkiye Cumhuriyeti yıllarında en önemli kent olma özelliğini korudu. Hâlâ taşı toprağı altın, hâlâ güzel, hâlâ çekici... İçinden deniz geçen kent.
12. TOPKAPI SARAYI Sadece Türkiye için değil, dünya için de önemli. Günümüze kadar gelebilmiş sarayların en eskisi ve en genişi. Osmanlı İmparatorluğu’nun 1478’den 18. yüzyıla kadar yönetim yeri. Her dönemde eklenen ve yenilenen yapılarla Saray, Osmanlı devlet kurumlaşmasının yansıması oldu. Sarayda kullanılan mutfak eşyalarından sultanların kaftanlarına, mücevherlerden mozaiklere kadar her şey Osmanlı’nın ihtişamını yansıtıyor. Topkapı Sarayı Haremi yüzyıllarca üzerine şiirler, romanlar yazan, özellikle Oryantalist sanatçılara ilham kaynağı oldu. Osmanlı’nın en büyük sanatçıları burada himaye edildi, en büyük isyanlar Saray’ın kapısında çıktı, en büyük devlet adamları burada yetişti. İktidarından korkulan şehzadeler burada hapsedildi.
13. FATİH CAMİİ İstanbul’un yedi tepesinden birinde, Havariyun kilisesi kalıntıları üzerine Fatih döneminde inşa edilen külliyenin içinde yer alan camii, tarihte birçok olaya, isyana tanıklık etti, ilk Türkçe ezan 1932’de burada okundu.
14. SULTANAHMET CAMİİ İznik çinileriyle bezeli, Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesinden sonra İstanbul’un birinci camii sıfatını kazanan Sultanahmet, Türkiye’nin altı minareli ilk camisi oldu. Sultan I. Ahmet’in Sedefkar Mehmet Ağa’ya yaptırttığı camii çinilerinin renginden ötürü, dünyada ‘Blue Mosque’ Mavi Camii olarak biliniyor.
15. SÜLEYMANİYE CAMİİ En büyük hükümdarın (Kanuni Sultan Süleyman), en büyük mimara yaptırdığı ölümsüz eser. Klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneği. 1557 yılında tamamlanan cami, o günden bu yana sayısız deprem geçirdi, ancak bir duvarında bile çatlak oluşmadı. Süsleme açısından sade, ama teknik açıdan zengin… Cami, içindeki kandil islerini temizleyecek hava akımına uygun inşa edildi. Yağ lambalarından çıkan islerin tek bir noktada toplanmasını sağlayan bir hava akımı yaratıldı ve bu isler mürekkep yapımında kullanıldı. İstanbul’a o eşsiz siluetini kazandıran camii, bugün de, görenlerin nefesini kesiyor.
16. CAĞALOĞLU HAMAMI İstanbul’da kurulmuş 14 bin 536 hamamdan sadece biri. Yapılış tarihi bilinmiyor. 17. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Türk kültürünün hamam geleneğini bugüne dek sürdüren en ünlü yer.
17. DOLMABAHÇE SARAYI Osmanlı Kaptan-ı Deryası’nın gemilerini demirlediği Boğaziçi Koyu’nda, Abdülmecit döneminde, ikamet, sayfiye, misafir ağırlama, devlet işlerini yürütme amacıyla, Avrupai plan ve üslupta inşa edildi. İstanbul Boğazı’na 600 metre cephesi olan sarayın mimarı, Ermeni Garabet Amira Balyan. Dolmabahçe Sarayı, aynı zamanda, bir İmparatorluğun sonunu da temsil ediyor. Osmanlı’nın son Sultanı Vahdettin, ülkeyi, buradan bir İngiliz gemisiyle terk etti. Cumhuriyet döneminde ******’ün İstanbul’daki istirahatgahı olarak kullanılan Saray’da, ******, 10 Kasım 1938”de vefat etti.
18. MANİSA İzmir’in yanı başındaki kent, Osmanlı tarihinde şehzadelerin eğitim yeri, birçok Sultan’ın doğduğu kent. Spil Dağı’na yaslanan kentte, II. Murat, Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim, III. Murat, III. Mehmet ve I. Mustafa gibi daha sonra Osmanlı tahtına da oturmuş padişahların da dâhil olduğu 16 şehzade sancak beyliği yaptı. Şehzadeler ve çevresindekilerin yaptırdı cami, medrese, han, hamam, imaret, hastane, köprü ve kütüphanelerin ayakta kalanları, kentteki Osmanlı dokusunu koruyor.
19. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ II. Abdülhamit zamanında Darülfünun-ı Şahane adıyla kurulan ilk üniversite. İstanbul’un işgal yıllarında, öğrencileri ve öğretim üyeleriyle işgale ve İstanbul’a direnişin merkezi, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazi zulmünden kaçan bilim adamlarının sığınağı oldu. 70’li yıllarda sayısız öğrenci olaylarına, türban gösterilerine sahne oldu.
20. GÜZEL SANATLAR AKADEMİSİ Bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi. Osman Hamdi Bey’in kurduğu tarihteki adıyla Sanayi-i Nefise Mektebi. Türk sanatına yön veren ülkenin ilk sanat ve mimarlık okulu
21. İZMİR Osmanlı’nın batıya açılan kapısı, Milli Mücadele’de Yunan askerine ilk kurşunun atıldığı ve savaşın sona erdiği kent. 20. yüzyılın başında bile, evlerinin çoğu elektrikle aydınlanan İzmir, savaşın son günlerinde bir yangın felaketiyle karşı karşıya kalsa da sonsuz güzelliğini hep korudu.
22. İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ Osmanlı döneminde batılı anlamda mühendislik eğitimi vermesi için kurulan üniversite muhafazakâr modernistlerin kalesi oldu. Kent merkezinde yer alan Taşkışla Osmanlı döneminde kışla olarak hizmet veriyordu. Bu ülkeye Süleyman Demirel, Turgut Özal, Necmettin Erbakan gibi mühendis başbakanlar yetiştirdi.
23. SARIKAMIŞ Türkiye tarihinin acı bir sayfası. Sarıkamış Berlin Anlaşması’yla Rusya’ya verilmişti. Osmanlı İmparatorluğu’nun başkomutan vekili Enver Paşa, Sarıkamış’ı geri almak için 22 Aralık 1914’te harekatı başlattı. On üç gün süren harekat büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı, yaklaşık 90 bin asker, Allahuekber ve Soğanlı dağları arasında donarak öldüler.
24. ÇANAKKALE Birinci Dünya Savaşı’nda emperyalizme karşı yürütülen en önemli çarpışma. Çanakkale kazanıldığı için Rusya’da devrim oldu, İstanbul’un düşmesi engellendi. Aynı zamanda dünyaya kardeşlik dersi verildi. Bugün hâlâ her yıl orada ölen Yeni Zelandalı ve Avustralyalı askerlerin torunları, şehitlikleri ziyaret ederler.
25. SAMSUN Kurtuluş Savaşı’nın başladığı şehir. Ordu müfettişi Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktığında, İngiliz askerleri Samsun ve Merzifon dâhil bölgede önemli bir askeri güçtü. On sekiz arkadaşıyla birlikte kente gelir gelmez Rum çeteleriyle mücadeleye başlayan Mustafa Kemal ******, daha sonra yaptığı bir konuşmada Samsun’u şöyle anlattı: “Ben Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman, memlekete ve millete ait bütün düşünce ve kararlarımın yerine getirilebileceğine dair bir defa daha kuvvetle inanmıştım. Samsunluların hal ve durumlarında gördüğüm, gözlerinden okuduğum vatanseverlik ve fedakarlık; ümit ve tasavvurlarını olumlu bir inanca götürmeye yetmişti.”
26. SAFRANBOLU Geleneksel Türk yaşamının özelliklerini kent ölçeğinde yansıtan örnek kent. Safranbolu, adını kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilen safran bitkisinden alan kentte 2 binin üzerinde tarihi eser var.
27. ERZURUM Urartu’lardan Cumhuriyet Türkiye’sine tüm kültürleri eserleri buluşturan kentin halkı, milli mücadeleden önce işgale karşı direnişe geçmişti. Samsun’a çıktıktan bir süre sonra Kazım Karabekir ve arkadaşlarıyla görüşmek için Erzurum’a giden Mustafa Kemal Paşa, İstanbul hükümeti’nin kendisini görevden aldığını burada öğrendi. Çevre illerden gelen temsilcilerle birlikte Erzurum Kongresi toplandı. Kazım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy’un komutasındaki kolordular, Mustafa Kemal Paşa’ya katıldılar.
28. HARBİYE Osmanlı’da modernizmin simgesi olan İstanbul semti. Peyami Safa’nın Fatih Harbiye romanında, Fatih eski ve geleneksel olanı, Harbiye yeni ve dejenere olanı temsil eder. Hilton’u, Askeri müzesi, bir yanı Taksim’e öbür yanı Nişantaşı’na açılan kapısıyla hâlâ yeni ve eski arasında.
29. KAHRAMANMARAŞ Fransızlar kenti 1919’da işgal ettiler. Bir süre sonra Fransız askerleri, kadınları tacize başladılar. Bir olay sırasında, sütçü dükkanında olayı seyreden Sütçü İmam, sedef kakmalı tabancasını ateşleyerek olaya müdahale eder. Bu Türk İstiklal mücadelesinin ilk kıvılcımıdır. 22 gün süren işgalden sonra Maraş, halkın kazma kürekli mücadelesiyle bağımsızlığına kavuştu.
30. BİRİNCİ MECLİS 1915’te İttihat Terakki Kulüp binası olarak kurulan yer, 23 Nisan 1920’de ilk Meclis binası olarak kullanıldı. Burası yeni Türk Devleti’nin Kurucu Meclis’i olarak kabul edilir. | |
|