Mic-TrAmP YöNeTiCi
Mesaj Sayısı : 349 Yaş : 30 Nerden : GüLaĞaÇ İş/Hobiler : Web site kurumu, Futbol , Pc Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Ceza Röportajı ( TTNET ) Perş. Şub. 12, 2009 6:55 pm | |
| Rap denince Türkiye'de ilk akla gelen isim Ceza, TTnet Müzik'in konuğu oldu. Sayısız hitin birçok albümün ve birçok düet şarkının ardından ilk kez bir düet albümle hayranlarının karşısına çıkan Ceza "Bomba Plak" ile 2009'da da patlama yapacağa benziyor. Ünlü rapçiyle yeni albümünü, rap müziği ve yeni projelerini konuştuk...
Bu albüm uzun zamandan beri bekleniyor. Bugüne kalmasının nedeni nedir?
Çıkış için belli bir tarih verilmemişti zaten. Tabii ki çalışma sürecinde ufak tefek aksilikler yaşandı. Ayrıca albümü en kusursuz hale getirip dinleyicilere sunmak için de ince eleyip sık dokuduk. Killa Hakan’ın ve benim, konser ve diğer çalışmalarımız da oldu arada ama şükür ki yetiştirdik.
Albüm, Türkiye ve yurtdışı olmak üzere iki baskı hazırlandı. İkisi arasında ne gibi farklar var?
Türkiye'deki ilk baskı özel versiyon olarak sadece 7500 adet basıldı; içinde özel görüntüler, video klipler, sticker ve poster olarak özel bir dizaynla sınırlı sayıda satışa sunulacak. Parçaların hepsi Türkçe. Meles, Ayaz Kaplı, Gekko gibi düetler var albümde. Avrupa’da çıkacak versiyonda ise bazı yabancı sanatçılar bize kendi dillerinde seslenecekler... İki albümdeki parçaların çoğu birbirinden farklı. Avrupa’da çıkacak olan için henüz belli bir tarih yok...
Rap, söze dayalı bir müzik türü, Türkçe bir albümün yurtdışında anlaşılma şansı nedir?
Emin olun ki fazlasıyla anlaşılıyor ve hissediliyor. Benim daha önce yaptığım albümler de Türkiye dışında piyasaya çıktı ve birçok yabancı dinleyici tarafından sevildi, beğenildi. Türkiye dışında Amerika ve Avrupa olmak üzere 100’den fazla konser verdim. Bunların bir çoğu yabancı organizasyonlardı. Birçok ülkeden hayranlarım var. Ayrıca ülkemizde nasıl insanlar anlamadıkları dilde sanatçıları dinliyorlarsa biz de aynı şekilde bunu yapabiliriz. Müziğin ne kadar evrensel olduğunu konserlerimde bana eşlik eden yabancı dinleyicilerim ispatlıyorlar.
Albümün hem Türkiye hem de yurtdışı versiyonunda pek çok düet bulunuyor...
Türkiye versiyonunda Ayaz Kaplı, Meles ve Gekko gibi düetler bulunmakta. David Paolon, Akşit Uğurlu, Nht, Bekir Karaoğlan gibi prodüktörler var. Ümit elektro saz ve bağlama ile, Mesut Barani keman ile bize eşlik ettiler. Türkiye dışında çıkacak olan versiyonda da Sido, Alpagun, Xavier Naidoo, Jonnesman, Kerry James, Tommy S ve daha birçok isim, parçalarda kendi dilleriyle yer aldılar...
"Baştan sona sokakların dili ve sokak yaşamını anlatan" bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Pek çok rapçi "popüler" olduktan sonra sokak kültüründen uzaklaşmakla eleştirilir, siz de kendinizi sokak kültüründen uzaklaşmış hissediyor musunuz?
Dinlenip beğenildikçe tanınmak ve popüler olmak kaçınılmaz. Ne mutlu ki çok uzak diyarlara, milyonlarca insana müziğimi ulaştırabildim ama kesinlikle popüler olmak gibi bir amacım yok, olmadı da. İşinizi iyi yapıyorsanız herkes sizi eninde sonunda fark eder. Ben çok uzun zamandır bu işle uğraşıyorum, birçok insan beni daha yeni tanıyor. Yani bu bir anda olan bir iş değil. Müziğim virüs gibi yayıldı ve yayılmakta. Her zaman ciddi şeylerden bahsettim. Hep sorumluluk sahibi olduğum için; hep duygusal, samimi, eleştirel ve sosyal içerikli sayısız şarkı yaptım. Birçok farklı tarzda müzik yapan sanatçılarla farklı deneyimler, çalışmalar yaptım. Sözlerimi ve konuları herkesin anlayabileceği şekilde seçip yazmaya çalışıyorum. Hapishanelerden gecekondulara, Diyarbakır’dan New York’a kadar dinleyenlerim var ayrıca “underground” diye bağıranların çoğu aile desteğiyle yaşayan, geçim derdi ve sorumlulukları olmayan, basit ve ucuz müzik yapan, benim yıllar önce geçtiğim yola daha yeni giren, heyecanlı, genç arkadaşlar. Eğer işi bilinçli yapmaya başlarlarsa beni daha iyi anlayacaklardır. Kimse merak etmesin, yüzüm her zaman sokağa dönük. Milliyet gazetesi reklamı bunun en güzel örneklerindendir...
Rap, Amerika kaynaklı bir müzik, oysa siz "Delight" şarkınızda Amerikalı rapçileri eleştiriyorsunuz. Sizce kötü olan nedir?
Aslına bakarsanız türkülerimiz ve sanat müziği haricindeki tüm müzikler yabancı kaynaklı. Ben o parçada Amerikalılardan çok, bizi Amerikalılarla bir tutanlara örnekler gösteriyorum. Video klipte de göreceksiniz, Amerikalılar gibi her şeyin sahibi değil, hizmet eden olarak gösterdik kendimizi. Ayrıca kadınları aşağılamadan değer verdiğimizi gösteren sözler var. Kadınlar mal ya da sadece et parçası değil bizim için. Porno objesi ya da materyal de değil. Yerli plaka klibinde de buna benzer bir anlatım vardı. Kadınlar özeldir, değerlidir. Sadece bu fark bizim batıdan fazlasıyla ayrılmamızı sağlıyor. Ayrıca esprili bir şekilde Amerikan kliplerinde olan küfür ve söylemlere göndermeler yaptık. Benim etrafımda, toplumumda aç ve muhtaç insanlar varken kiralık arabalar, elmaslar, kolyeler vs. gibi imajlarla insanların önüne çıkamam. Bu parça biraz eleştirel ama moral verecek şekilde, insanları eğlendiren bir çalışma oldu. Albümün en hareketli parçası da bu...
Albümde politik ve sosyal içerikli birçok konuya değindiğinizi söylüyorsunuz...
Savaş, ırkçılık, çıkar ilişkileri, yolsuzluk, politik çarpıklıklar ve daha birçok konudan bahsettik. Kavga etmeden, kırmadan dışarı nasıl enerji verilebileceğini gösterdik. Daha iç dünyamızla ilgili, şahsi ve duygusal konular da var. Hiçbir albümde duymadığınız, küfür olmayan sert söylemler var.
"Bomba Plak"ın sizin için şimdiye kadar yaptıklarınızdan farklı bir albüm olduğunu söylüyorsunuz. Ne gibi farklar var?
İlk kez Türkiye ve Almanya’dan iki sanatçı böyle bir çalışma sundu. Ben İstanbul, Killa Hakan ise Berlin’den. Yıllardır Almanya’da Türkçe rap müziği en iyi icra eden isim olan Killa Hakan’la yaptığım bu çalışma ilk düet albümüm oldu. İlk kez bütün çalışmalar Avrupa’da yapıldı. Dinleyenler ve bizi takip edenler fazlasıyla farklılığı hissedecekler.
Berlin'deki rap atölyeleri nasıl gidiyor? Türkiye'ye taşımayı düşünüyor musunuz?
Berlin’e "Ceza & Friends" adlı gençlere yönelik bir workshop çalışması için davet edildim. Biraz İngilizce haricinde yabancı dilim olmamasına rağmen Arap, Afrikalı, Alman, Türk ve daha birçok ulustan gençlerle çok zevkli bir iş yaptık. Onlara DJ Volkan T ile birlikte rap dersleri verdik. Open mic, stüdyo kayıt, ritm, rap ve söz yazma teknikleri, sahne ve mikrofon gibi çalışmalar... Volkan’ın Almanya’da yaşaması, bazen çevirmenler ve biraz İngilizce sayesinde çocuklarla çok iyi anlaştık. Yaklaşık 30 ders yaptık, ilk derste elleri titreyen gençler son derste inanılmaz söz yazıp, rap yapmaya başlamışlardı. Finalde o gençlerle bir konser yaptık ve aileleri, arkadaşları, projeyi destekleyenler hayranlıkla izlediler. Benim için güzel bir deneyim oldu.
Türkçe rap'in gidişatını nasıl görüyorsunuz?
Çok güzel örnekler çıkmaya başladı, yeraltı kaynıyor. Dinlediğim sağlam rapçiler var, daha da iyi olacağından eminim. Özentilik, heyecan, kompleks ve kıskançlık yüzünden çıkan çürük elmalar ise azalıp yok olacaklar. Hak eden kimsenin yolunu kesmeyen, hak yemeyen ve çalışan; eninde sonunda istediğini elde eder.
Yurtdışında rap müzisyenleri genellikle klanlar, gruplar halinde çalışmalar yapıyorlar, Türkiye'de de genelde öyle. Bu gruplaşma, bu rekabet rap'i besleyen bir durum mu?
Açıkçası bu kavgaların hiçbiri benim ve buradaki insanların karnını doyurmuyor. Şu an Batı’daki kavgaların çoğu bilinçli ve danışıklı. Milyonlarca doların döndüğü bir piyasaları var. Buradaki kavgalar daha çok hırs, rekabet ve duygusallıktan oluşuyor. Bu işi yapanlardan istediğim dünya ve toplumdaki düzensizliklere ışık tutacak sözler ve davranışlar içinde bulunmaları. | |
|