Mic-TrAmP YöNeTiCi
Mesaj Sayısı : 349 Yaş : 30 Nerden : GüLaĞaÇ İş/Hobiler : Web site kurumu, Futbol , Pc Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Ritme takılma Mesaja bak Perş. Şub. 12, 2009 6:58 pm | |
| Rap müziğin grafiği ülkemizde gittikçe yükseliyor. Artık caddelerde, sokaklarda, televizyon dizilerinde, sinema filmlerinde ve birçok sanatçının albümlerinde rap ezgileri kendini gösteriyor. Şimdi rap yelpazesine bir de yarışma eklendi.
Rap star isimli yarışma programı bu müziğin popülaritesini daha da artıracağa benziyor. Rap deyince Türkiye'de ilk akla gelen isim Ceza. Sayısız hit şarkıya, düete ve birçok albüme imza atan sanatçı, yaklaşık bir yıldır gözlerden uzak Almanya'da yaşıyordu. Geçtiğimiz günlerde, 'bomba' bir albümle yurda döndü. Sanatçı, Almanya'da yaşayan Türk rap sanatçısı Killa Hakan'la birlikte ilk kez bir düet albüme imza attı. İki sanatçının 'Bomba Plak' adını verdikleri albümde savaş, ırkçılık, çıkar ilişkileri, yolsuzluk, politik çarpıklıklar ve daha birçok konuya dikkat çekiliyor. Rap müziğinin kökeni Amerika olmasına rağmen bu albümde Amerikalı rapçiler de eleştirilerden nasibini alıyor. Kadın istismarı eleştiriliyor ve kadın sömürüsüne dikkat çekiliyor.
LAYLAYLOM DİNLEYİCİ İSTEMİYORUZ Türkiye'de rap müziği denince ilk akla gelen Ceza ve Almanya'da yaşayan gurbetçi rap sanatçısı Killa Hakan, Bomba Plak adlı albümde bir araya geldi. Albümde savaştan ırkçılığa, yolsuzluktan kadın istismarına kadar birçok konu sert sözlerle eleştiriliyor. Ceza ve Killa Hakan rap müziğinin Türkiye'de geldiği yerden memnun. Sanatçılar, bu müziğin ülkemizde gelecekte hak ettiği yere geleceğinden emin. İnsanların bu müziği dinleyenlerin ya da yapanların görünüşüyle değil sözleriyle ve verdiği mesajlarla ilgilenmesi gerektiğini söyleyen ikili, İsrail'in Filistin'de gerçekleştirdiği trajediyi de sert bir dille eleştiriyor. İki sanatçıyla albümle ilgili konuştuk.
Ortak albüm fikri nasıl oluştu?
Killa Hakan: Biz uzun süredir tanışıyoruz. Hep böyle bir albüm için imkân arıyorduk. Birlikte gittiğimiz konserlerde inşallah bir gün bir araya geliriz diyorduk. Tam bunları düşünürken Ceza, Berlin'de bir rap atölye çalışmasına başladı. Türk gençleri de dahil Avrupa'nın birçok ülkesinden gençler bu atölyeye katıldı. Bu çalışmalar devam ederken bir de albüm çalışmasına başladık. Hem Türkiye hem de Avrupa versiyonu olan bir albüm yaptık.
Albümün Avrupa versiyonu ile Türkiye versiyonu arasında ne fark var?
K.H: Türk versiyonu sadece Türkçe. Avrupa versiyonunda Almanca çok tanınan hit parçalar var. Bu albümle Avrupa'da da tanınan birçok rap sanatçısına sahip olduğumuzu göstermek istedik. Ayrıca Avrupa'daki birçok ünlü rap sanatçısı ile de çalıştık.
Aslında müzikte dil farkı önemli değil. Rap müziği sözlerin hızlı geçtiği bir müzik. Bu müzik de dil sorunu yok diyebilir miyiz?
Ceza: Biz de yıllarca yabancı müzik dinledik. Almanca rap'i anlayamıyorum ama dinlediğim zaman beni gerçekten etkiliyor. Mesela ben İspanya'da konser verdiğim zaman hiç Türkçe bilmeyen insanlar da gelip dinlediler. Dil bilmek insana daha büyük keyif verir tabii ki ama önce insanları müzikle etkilemek gerekiyor. Müzikten ve sizden etkilenenler sözleri de merak ediyor ve biz de açıklıyoruz. Ben Amerika'da da konser verdim. Yabancıların da sizi ve müziğinizi talep etmesi dil farkının ortadan kalktığının göstergesidir. Anlaşıldığında daha zevkli olur.
Bomba Plak'ta bu müzik kültürün doğduğu yer olan Amerika'daki rap kültürünü ve şarkılardaki kadın istismarını eleştiriyorsunuz...
K.H: Herkesin kültürüne saygımız var. Biz rap'i kendi dilimiz ve değerlerimizde yaptığımız için bize uygun olmayan şeyleri eleştiriyoruz.
Ceza: Mesela 50 Cent filmlerinde çıplak kadın oynatabiliyor. Amerika'daki rapçiler kliplerinde 'ben kadın satıcısıyım' diye gezebiliyor. Biz böyle bir şey söyleyemeyiz; zaten söylemiyoruz da. Ben orada yapılan kadın istismarını Yerli Plaka adlı şarkımın klibinde de eleştirmiştim. Zenginlik, kadın ve lüks arabalar değil rap müzik. Aksine toplumdaki ve dünyadaki yanlışları eleştiren bir müzik bizim yaptığımız. Bu albüm için çektiğimiz klipte de onlar gibi her şeyin sahibi olmadığımızı halkın ve sokakların içinden geldiğimizi vurguluyoruz.Bu müziğin kökeni orası olabilir ama herkes kendi değerleriyle var olur.
Giyim tarzından dolayı gençlere kötü örnek olduğunuz konusunda rap eleştirisi yapıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ceza: Gençler artık kendilerini bir şekilde göstermek istiyorlar; sporla, elde ettikleri başarılarla ve giyim tarzları ile... Mesela sokaklarda, Punk dinleyenler saçlarını Mohikan şeklinde kesip, renkli ayakkabıları parlak kıyafetleri ile geziyorlar; Metallica ve rock dinleyenler uzun saçlı, simsiyah elbiseler giyip geziyorlar. Rap dinleyen gençlerin de belli bir giyim tarzı var haliyle. onlar da ben buyum diyor. Mevlânâ'nın bir sözü var 'Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' diye. Ben neysem öyle giyiniyorum. Tam Amerikalı rapçiler gibi giyinmesek de biz de belli ediyoruz tarzımızı. Şekle fazla takılmamak lazım. Sözlerimizi ve mesajlarımızı dinlesinler. Bunu eleştirenlere de saygı duyarız ama rapçi gibi giyinince Amerikan olunuyormuş diye bir eleştiriyi kabul etmiyoruz. Almanya ve Fransa'da rapçi Türk gençleri daha ciddî giyiniyorlar, bazı ülkelerdeki arkadaşlarımız da aşırı abartıyor ve değişik renkte saç sakal şekilleri, küpeler... Bizim istediğimiz daha ciddi bir şekil, aynı zamanda toplumumuza da uygun olan. Zaten gençlere de terbiye verecek biz değiliz. Ki hiçbir zaman yanlış örnek olduğumuzu da düşünmüyorum. Biz her zaman söylemişizdir: "Kavga etmek yerine sözlerinizle meseleleri çözün, etnik kökenleriniz, giyinişiniz, dinlediğiniz müzik yüzünden birbirinizden ayrılmayın, kitap okuyun, eğitiminizi sonuna kadar devam ettirin..." Bizim en büyük mesajlarımız bunlar. Savaşa, ırkçılığa karşı olduğumuzu dile getiriyoruz. İnsanlar sadece yanlış gibi gördükleri şeyleri örnek gösteriyor. Biz de yapabiliriz kadınlarla materyalleri biz de kullanabiliriz. Ama bizim derdimiz bu değil, anlatılacak daha çok şey var.
Bu albümde çok sert sözler ve eleştiriler var. Bu kadar sert sözlerin nedeni ne?
K.H: Bu albümde, olduğumuz ve yaşadığımız durum neyse onu dillendirdik. Senelerden beri aldığımız öğretimlerin kafamızda oluşturduğu filmle zamanı birleştirip metinler oluşturuyoruz. İlk defa böyle bir çalışmamız olduğu için açık bir şekilde duygularımızı belli etmek istedik. Hip-hop sert de olabilir yeter ki sınırını , konuşacağını, anlatmak istediğini bil ve onu vatandaş anlasın. İlla al gülüm gel gülüm de olsun istemedik.
Ceza: Yerine göre çok ağır söylemler de var. Günlük hayatta da insanlar birbirlerine ağır küfürler ediyorlar ama başka bir yerde duydukları zaman 'Aaa küfür ediyor' oluyor. Ki biz albümde küfür etmedik zaten. Küfür gibi olan yerleri de sansürledik, kötü örnek olmasın diye. Tabii sert söylemler var içinde, sitem, belli bir isyan olduğu için sert bir söylem de gerekiyor. Bir şeyi direkt söylemek yerine dolaylı yollardan kelimeyi yerleştirmek, cümlenin içine koymak, ona göre metinler hazırlamak bir sanattır.
Türkiye'de rap altın çağını mı yaşıyor?
Ceza: Yok bence daha değil. Çok güzel günler göreceğiz.
K.H: Rap müziği çok güzel bir kalp atışı yakaladı. Millet ısındı ve asıl olayı anlamaya başladılar. Medya ve televizyon da bize destek olursa daha da güzel olacaktır.
Rap müziğin popüler olması ilerde dejenere edileceği korkusu oluşturmuyor mu?
Ceza: Kesinlikle hayır. Her tarz müzik popüler artık dünyada. İnsanların kimi popüler olmak için, ünlü olmak için müzik yapar kimisi de iyi müzik yapar popüler olur. Bizim işte yaptığımız bu. Biz müziğimizi yapıyoruz insanlar beğendiği için popüler oluyoruz. İyi müzik yaparsanız insanlar sizi duyar, keşfeder ve dinlerler. Hip-hop da böyle bir müzik, güzel olduğu anlaşıldıkça Türkiye'de popüler olmaya başladı. Birçok pop sanatçısı düetler istiyor, kendi saundlarında hip-hop materyalleri kullanıyorlar.
Dizilerde rap müziğin çokça kullanılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ceza: Bu ufak bir örnek ama ben bunun çok başarılı olduğuna inanıyorum. Bana ve diziye de çok yararlı oldu. Daha önce de yirmiye yakın sinema filmine ve tiyatro oyunları için müzikler verdim. Bu çalışmalar çok güzel ve önemli. Yaptığınız işin ciddi bir şey olduğunun kanıtı bir anlamda. Yaptıklarınızın sanatın başka bir alanından istenmesi ve değer verilmesi benim için çok anlamlı ve sanatınızın nereye geldiğinin bir göstergesi. Gidip sansasyonel bir şey yapmak ya da bir magazin olayında boy göstermenin yerine bir diziye müzik vermeniz daha güzel.
Bir rap star yarışmasında jüri üyesisiniz. Yarışmadan gerçek bir star çıkar mı?
Ceza: Bu programı yapmam için bana bir buçuk seneden beri ısrar ediyorlar. Aslında öncesinde ben bu programın çok fazla kişiyi etkileyebileceğine inanmıyordum. Ama mantıklı düşündüğüm zaman neden olmasın dedim. Bana Anadolu'dan çok fazla mail geliyor ve gençler rap müziğiyle ilgili bir şeyler görmek istiyor televizyonda. Eğitimiyle ve nasıl yapıldığıyla ilgili bir şeyler görmek, eleştirileri dinlemek istiyorlar. Program daha yeni başladı. Başta bana göre büyük yanlışlıklar oldu ama ilerleyen zamanlarda düzelteceğiz. Biz bu işin başında olmasaydık, kesinlikle çok kötü olabilirdi. Şu anda yapımcıların, yönetmenin ve üçüncü kişilerin etkileriyle bir şeyler yapılıyor. Ama önümüzdeki haftadan itibaren rap müziğiyle ilgili, inşallah, daha düzgün şeyler göstereceğiz. Bu Türkiye'de rap müziğinin tarihine geçecek bir olay. Kesinlikle yararlı olacağına inanıyorum. Bizim için de farklı bir heyecan. Devamı olacaksa da bizim istediğimiz gibi olacak. Kimse tedirgin olmasın, bu program müziğimize çok hayran kazandırıyor. Buradan da bir rap star doğacak bence.
Son zamanlarda toplumun her kesiminden ve her ideolojiden insan rap müziği dinlemeye başladı. Bu nasıl oluştu sizce?
Ceza: Ben bu toplumun içinde, Üsküdar'da, doğdum büyüdüm. Komşularımız Ermeni ve Rum'du. Ama aramızda hiçbir zaman inanç sorun olmadı. Biz bu şekilde büyüdük; Alevî-Sünni, inançlı inançsız konularının lafı dahi geçmedi. Arkadaşlığımızı böyle sürdürdük ve müziğimizde de bunu anlatmaya çalışıyoruz. İnsanlara bakıyorum başka düşünen öbürüne öteki muamelesi yapıyor. Bunu ortadan kaldırmamız lazım. Zira her koyun kendi bacağından asılır. Biz müziğimizde bu havayı soluyan her gencin çektiği problemleri, ortak dertleri anlatıyoruz ve herkes bizim müziğimizde kendine ait bir şey buluyor. Ben ne dini ne de ideolojik bir görüşü müziğime alet etmiyorum. İnsanlar inançları yüzünden birbirlerinden uzaklaşmasınlar. Bomba Plak bunun aksini düşünenlere en güzel cevap bence. Killa Hakan'la yan yana gelmemiz de çok önemli bir örnek. İnsan hesabını öbür tarafta verecek zaten. Bu dünyada kimsenin kimseye hesap kesmeye hakkı yok.
K.H: Bu türden tartışmalara gülüp geçmekten başka yapacak hiçbir şey yok. Aramızda hiç böyle bir muhabbet dolaşmaz. İster zenci ister Hıristiyan olsun, hiç fark etmez. Bizim merkezimizde insan var. Biz güzel bir dünya için çalışıyoruz.
Filistin konusunda bir çıkışınız oldu. Bu albümde de savaşı eleştiriyorsunuz. Bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Ceza: Bu konuyu her albümde ve her fırsatta dile getiriyoruz. Her albümde savaşı kınayan ve eleştiren bir şarkımız mutlaka oluyor. Filistin konusunda sürekli takipteyiz. Sonuçta gazetelerin ve televizyonların gösterdiği kadar görüyoruz orayı. Gerçeklerin daha acı olduğunu biliyoruz. Burada insanlar büyük bir zulüm gördü. Bunu yapan insanlar tarihten hiç ders almamışlar. Bu insanların bir şekilde uyarılması ve durdurulması gerekir. BM ve Amerika'nın gücü yetmedi İsrail'i durdurmaya. Bizim gücümüzün yetmeyeceğini biliyorum ama en azından bu toplumda yaşayan gençler bir şeylerin farkında olsun. Ezilen bir halk olduğu zaman seslerini çıkarsınlar. Biz sorumluluk sahibi müzisyenler olduğumuz için halkı da uyarıyoruz. Bizi dinleyenler laylaylom şeklinde dinlemesin. Verdiğimiz mesajlara dikkat etsinler. Filistin sorunu var, bunu bilsinler ve zamanı gelince onlar da tepkilerini göstersinler. Bu albümdeki Paydos şarkısı bu durumu özetliyor. Orda geçmişte yapılan birçok zulme telmih ederek insanları uyarıyoruz. İsrail Filistin'de büyük bir insanlık ayıbı yaptı. Bunu her zaman eleştiriyorum.
K.H: Orada bir zulüm var ve sanatçı olarak bize insanları uyandırmak düşer, biz de bunu yapıyoruz. Bir zulüm olursa parmak kaldırır ve gösteririz. Bu insanlık görevimiz. | |
|