Mic-TrAmP YöNeTiCi
Mesaj Sayısı : 349 Yaş : 30 Nerden : GüLaĞaÇ İş/Hobiler : Web site kurumu, Futbol , Pc Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Hadis ilimlerinin en BÜYÜĞÜ Ptsi Şub. 09, 2009 12:55 pm | |
| Hadîs âlimlerinin en büyüğü İmâm Buhârî
“Hadîs âlimlerinin en büyüğü” diye anılan, hâzırladığı “el-Câmiu’s-Sahîh” isimli kitâbı, Allah kelâmı “Kur’ân-ı Kerîm’den sonra, dünyânın en kıymetli, en doğru, en sağlam kitâbı” kabûl edilen bir âlim olan büyük Türk-İslâm âlimi İmâm Buhârî’nin ilme başlama yaşı, ilim öğrendiği merkezler, hocaları ve bunların adedi, ilim tahsîli için yaptığı seyâhatler, tahsîl ettiği ilimler ve hadîs ilminde elde ettiği pâye, hocalık yaptığı merkezler, yetiştirdiği talebe ve bunların sayısı, tasnîf ve te’lîf ettiği eserler, eserlerinin, özellikle “el-Câmiu’s-Sahîh”inin ilmî kıymeti kitaplarda uzun uzun yazılıdır.
[Erciyes Üniversitesi İlâhiyât Fakültesi’nin, 1987 yılında Kayseri’de tertiplediği Beyne’l-milel (Uluslararası) bir Sempozyum’da, biz, âcizâne sunduğumuz bir teblîğde bunlar üzerinde mufassalan durmuştuk. Yayınlanan kitapta da o bilgiler yer almıştı.]
İşte bu haftaki 2 makâlemizde, inşâallah, birer nebze de olsa bunlara temâs etmek istiyoruz.
İmâm Buhârî’nin ilmî şahsiyeti
Hicrî 194 yılının 13 Şevvâl Cum’a günü (M. 21 Temmuz 810), Cum’a namazından sonra, Mâverâünnehir’in en büyük şehirlerinden biri olan Buhârâ’da doğan, Ebû Abdillah Muhammed bin İsmâîl el-Buhârî, küçük yaşta, yetîm bir çocuk olarak ilim tahsîline başlayıp zamanında okunması âdet olan bütün ilimleri okumuştur. İlk öğrenimini bitirdikten sonra, ağırlıklı olarak hadîs ilmine yönelmiş, ez-Zehebînin de kaydettiği gibi ilk defa hadîs dinlemesi, H. 205 (M. 820) senesinde, 10 yaşında iken olmuştur. Bu sâhada aşkla, şevkle çalışmaya başlamıştır. Bilindiği üzere hadîs âlimleri, küçükten büyüğe doğru, “Râvî (Müsnid)”, “Muhaddis”, “Hâfız”, “Şeyhu’l-hadîs”, “İmâm”, “Huccet” ve “Hâkim” şeklinde derecelendirilir. Hemen belirtelim ki, büyük âlim “Muhammed bin İsmâîl bin İbrâhîm bin Muğîre bin Berdizbe el-Cu’fî el-Buhârî”, bu mertebelerin hepsini geçmiş, mezkûr ilmî lakapların hepsini ihrâz etmiş ve hadîs ilminde en yüksek makâma ulaşmıştır. İmâm Buhârî, gerek hocalarının, gerek akrânının, gerekse daha sonraki âlimlerin pek çok iltifâtlarına, medihlerine ve sitâyişkâr sözlerine mazhar olmuştur. Bunların hepsini burada zikretmemiz mümkün değildir. Fakat muhtelif asırlarda ve değişik memleketlerde yaşamış, ilim erbâbı arasında meşhûr bazı âlimlerin sözlerinden, “zikr-i cüz’ irâde-i küll” kabîlinden, birkaç tanesine kısaca temâs etmek yerinde olacaktır:
Büyük hadîs ve fıkıh âlimlerinden ve İmâm Buhârî’nin hocalarından Ahmed İbn Hanbel (164-241-780-855): “Horasân, onun gibi birisini yetiştirmedi”, “Buhârâ şehri, Muhammed bin İsmâîl Buhârî gibi bir kimse çıkarmadı” ve “Hadîsi ezberleyip hâfız olmak, Horasân’dan dört büyük kimseye nasip olmuştur; onlardan biri İmâm Buhârî’dir” demiştir.
Yine onun hocalarından ve önde gelen hadîsçilerden Alî İbnü’l-Medînî (v. 234/848): “Onun gibisini görmedim” ve “İmâm Buhârî, kendisi gibi birisini görmemiştir” sözlerini söylemiştir.
Ahmed İbn Hamdûn ise, büyük ve mümtâz hadîs âlimi ve İmâm Buhârî’nin talebesi İmâm Müslim(204-261/819-874)’in, İmâm Buhârî’ye gelip, ilimdeki üstünlüğünü görerek alnından öptüğünü, sonra da ona şöyle dediğini nakletmiştir:
“Müsâade et de ayaklarını öpeyim, ey sözü güzel, üstâdların üstâdı, muhaddislerin efendisi, hadîs illetlerinin tabîbi!”
Bunu müteâkıben İmâm Müslim, bir hadîs hakkında İmâm Buhârî’ye sorduğu suâle, ondan gerekli cevâbı aldıktan sonra şöyle demiştir: “Sana, yalnız hased edenler düşmân olur; şehâdet ederim ki, dünyâda senin bir eşin daha yoktur.”
“Kütüb-i Sitte” musanniflerinden ve İmâm Buhârî’nin talebelerinden İmâm Tirmizî (209-279/824-892): “Onun gibisini görmedim. Allahü teâlâ, onu, bu ümmetin ziyneti kıldı” demiştir.
Meşhûr hadîs âlimlerinden ve yine onun talebelerinden Ebûbekr İbn-i Huzeyme: “Gökkubbe altında, hadîsi, Buhârî’den daha iyi bilen, ondan daha çok hadîs ezberlemiş olan bir hâfız yoktur” demiştir.
Yine İbn-i Huzeyme (Muhammed İbn İshâk) (223-311): “Ben, gökkubbe altında, hadîsi, Muhammed bin İsmâîl el-Buhârî’den daha iyi bilen kimse görmedim” sözünü de söylemiştir.
İmâm ve allâme gibi vasıflarla anılan fakîh ve hâfız en-Nevevî (v. 676/1277): İmâm Buhârî hakkında, “Hadîste emîrü’l-mü’minîn” ünvânını kullanmıştır.
Hâfız İbn-i Hacer el-Askalânî (773-852/1371-1448), onu “Cebelü’l-hıfz”, “İmâmü’d-dünyâ” ve “Sikatü’l-hadîs” sıfatlarıyla tavsîf etmiştir.
Meşhûr tabakât müellifi ez-Zehebî, onun için “Şeyhul-İslâm” ve “İmâmü’l-huffâz” ta’birlerini kullanmaktadır. | |
|